ATAMAN VE OSMAN —- ALINTIDIR

ATAMAN VE OSMAN

 

OSMAN BEY Mİ ATAMAN BEY Mİ TARİHİ HATA - YouTube

TÜRK VE TÜRKÇE

 

İlk önce Ataman’lıydı, sonra oldu Osmanlı.

Ve Türklüğü ve Türkçeyi yok etmek için, önce Osmanlıca adında, değişik dillerin karışımı bir dil peydah ettiler ve hep ecnebi kadınlar aldılar ki sarayda saf TÜRK sultan kalmadı.

Sonra TÜRK sadece tarlada ırgat ve savaşta asker olabilir dediler.

Sonra Türk’e aptal, eşek, itibarsız ve iflah olmaz yabani dediler.

Yetti mi?

Yetmedi…

Sıra geldi inanç konusuna ve eğer İslam’ı kabul ediyorsan Arapça ibadet edeceksin, çünkü Allah Türkçe bilmiyor dediler.

Ama bu ihanetlerin bedeli çoook çok ağır oldu. Atalarına, milletine ve geleneklerine sırtını dönen ve ÖZÜNE ihanet eden, yok olmaya mahkumdur ve öyle de oldu.

Osmanlı yenildi ve vatan toprağı işgal edildi ve benliğini kaybeden Osmanlı eridi bitti yandı kül oldu. Veeee bi pirüpak, masmavi gözleri olan TÜRKOĞLU TÜRK, bozkurt bakışlı ATATÜRK adında aslan parçası bir deha geldi.

Bozkurt: Kemal Atatürk'ün Yaşamı Harold C. Armstrong

TÜRK ölür ama asla teslim olmaz dedi ve O küllerden bütün dünyanın gıpta ile bakıp tanıdığı yepyeni bir ülke meydana getirdi.

Adını Türkiye Cumhuriyeti koydu ve TÜRK Milletine itibarını iade etti.

Ne mutlu TÜRKÜM diyene.

 

Gök-Tanrı Tengri

OSMANLI“ DİYE BİR DEVLET YOKTU 🇹🇷... - Birleşmiş Beyinler | Facebook

 

Ertuğrul Bey’in oğlunun adı Ataman, doğrusu bu, ama Ataman Bey hayattayken bizzat kayınpederi Şeyh Edebali tarafından kendisine Osman ismi verilmiştir.

  Arabistan’da yaşayan, kayı boyu aşireti, Süreyciler, mahir oldukları kılıç yapma hünerleri ile bilinirler.

Bunun yanında Kabe anahtarı da bu aşirettedir.

 İşte bu aşiretin yapmış olup, Hz. Osman’a hediye ettikleri kayı damgalı kılıç, Osman bin Talha aracılığı ile korunmuş ve Şeyh Edebali’ye kadar ulaşmıştır, Edebali bu kılıcı Ataman Bey’e hediye etmiş, Ataman Bey’in ismini de, kılıcın gerçek sahibine ithafen Osman olarak değiştirmiştir.

Facebook

‘OTTOMAN’ KELİMESİ ATAMAN’IN İNGİLİZCE ÇEVİRİSİ OLARAK KULLANILMIŞ

Osman Bey‘in dedesi Süleyman Şah‘ı artık hepimiz tanıyoruz.

Kayı Boyu’nun ileri gelenlerinden olan Süleyman Şah‘ın dört de oğlu vardı.

Sungur Tekin, Gündoğdu, Dündar ve Ertuğrul.

Ertuğrul Gazi, Osman Bey’in babası.

Onun da üç oğlu oldu.

Osman, Gündüzalp ve Savcı.

Osman Bey’in oğlu Orhan Bey, onun oğlu I. Murat.

Şimdi isimlere bir daha bakalım.

Sungur Tekin, Gündoğdu, Dündar, Ertuğrul, Gündüzalp, Savcı, Orhan, Murat ve Osman.

Bu isimlerin hepsi Orta Asya’dan beri Türkler’in çocuklarına koydukları Türkçe isimler.

Sadece Osman hariç.

Osman Arapça bir isim.

Osman Gazi'nin Asıl Adı Ataman mı? - YouTube

Bu durum insanın gözüne tuhaf görünüyor çünkü böyle isimler koyma geleneği olmayan, sonrasında çocuklarına, torunlarına da Türkçe isim koymaya devam eden bir aile neden arada bir tane oğluna Arapça isim koysun ve o kişi de bir imparatorluğun kurucusu olsun?

Bu merakın peşine düşüp araştırmaya başladık.

O dönem Osmanlı daha bir beylik olduğundan ve ileride koca bir imparatorluk olacağı öngörülemeyeceğinden tarih yazıcılığı henüz ciddi olarak yok.

O yüzden başvuru kaynaklarının ilki Bizans Kronikleri.

Georges Pachymeres Osmanlı’nın ilk dönemi hakkında oldukça fazla bilgi veren, tarihte Osman(!) Bey‘den ilk bahseden kişi.

Gelin görün ki bahsettiği kişi Atman veya Otman diye bahsettiği Ataman Bey.

Yani bizim Osman Bey.

Hatta günümüz İngilizcesinde de Osmanlı İmparatorluğu ‘Ottoman Empire’ diye geçer.

‘Ottoman’ kelimesi Ataman‘ın İngilizce çevirisi olarak kullanılmış.

Zira Osman olsaydı ‘Othman’ diye geçmesi gerekirdi ki öyle kullanılmamış.

Ki aynı kaynaklar ileride Genç Osman‘dan bahsederken ‘Othman’ diye yazmışlar.”

Facebook

“BÜTÜN BU ANLATTIKLARIMIZIN NE ÖNEMİ VAR?”

Asude Havuzlu, şunları yazdı:

“Diyelim ki Bizanslı tarihçi yazarken hata yaptı -ki niye yapsın- ünlü Arap seyyah Şihabeddin b. Fazlullah El-Ömeri ‘Mesâliku’l Ebsar fî memâlik’il-emsar’ isimli eserinin 3. cildinde -Türkçeye de ‘Türkler Hakkında Gördüklerim ve Duyduklarım’ adıyla çevrilmiştir- Osman Bey’den Utman veya Tuman diye bahsetmektedir.

1819 turkler haqqinda gorduklerim ve duyduqlarim mesalikul ebsar  shihabetdin b fazlullah elomeri che by Üntaç Güner - issuu

Kendisi Arap olan, anadili Arapça olan bir yazarın adı Osman olan birini yanlışlıkla Tuman diye yazdığını düşünmek herhalde mantıklı olmaz.

Aslında Osmanlı adı devlet ilk kurulduğundan Yavuz Sultan Selim dönemine kadar yaygın olarak Devleti Aliyye diye kullanılıyor.

Osmanlı sözü Yavuz’dan sonra gündeme girmiş.

Hatta bununla ilgili bir rivayet de var.

Halifeliği ele geçiren Yavuz’un Arap alemine halifeliğini kabul ettirmek için Hicaz bölgesinden sayıları binlerle ifade edilen Arap âlimi Ebu Suud bunlardan biridir örneğin- Anadolu’ya getirttiğini biliyoruz.

Aynı dönemde Devleti Aliyye, Osmanlı diye de anılmaya başlanıyor.

Halil İnalcık Devlet-i Aliyye Seti (4 Kitap) - Prof. Dr. Halil İnalcık |  kitapyurdu.com

Yavuz, bunu kendi doğu stratejisi gereği özellikle yapmış da olabilir.

Sonuçta o dönem Anadolu Bektaşi idi ve Emevi Abbasileri de himayesine almak ve halifeliğini kabul ettirmek isteyen bir padişahtı Yavuz Sultan Selim.

Rivayet o ki sahabeden Osman bin Talha‘nın kılıcı Hoca Ahmet Yesevi’ye hediye edilir.

O da bu kılıcı Şeyh Edebali‘ye hediye eder ve o da damadı Ataman Bey‘e hediye eder ve der ki: ‘Senin adın bundan sonra Osman olsun.’

Kılıcın elden ele Şeyh Edebali’ye kadar geldiği hikayesi birçok kaynakta geçmekle birlikte Şeyh Edebali’nin bu kılıcı damadına hediye ettiği ve ismini değiştirdiği ile ilgili ciddi bir kaynak yok.

Ağızdan ağıza anlatılan hikâyeler.

Doğru da olabilir, sonradan strateji gereği ilave edilmiş de olabilir.

Aslında isimlerin tabii ki bir önemi yok.

Bir 1 kişi görseli olabilir

Osmanlı İmparatorluğu olsa ne olur, Atamanlı İmparatorluğu olsa ne olur?

Tarihte önemli olan ve etki bırakan olaylardır.

Ancak bu anlattıklarımızdan çıkarılması gereken bir sonuç var.

Bizim doğru diye bildiğimiz, peşinden ideal diye takılıp gittiğimiz birçok şeyin içinde bizden saklanan, istenildiği gibi değiştirilip kayıtlara geçirilen birçok bilgi var.

Bu dünya tarihinde de böyle, özellikle Türk ve İslam tarihinde de böyle.

Örneğin Nakşibendi tarikatının kurucusu kabul edilen Bahaeddin Nakşibend’in asıl mesleğinin cellatlık olduğunun, İmam Rabbani diye bilinen kişinin Ahmet Sirhindi olduğunun saklandığı gibi.

Atatürk Karamanlı mıydı ? Atatürk'ün Soyu Neydi ? - Karaman Gündem -  Karaman Haber

Ya da Atatürk‘ün hafız olduğunun, Ehli Beyt soyundan geldiğinin, meydan dedesi olduğunun yıllarca bizden saklandığı gibi…

Kaynak diye gösterilen birçok hadisin Muaviye döneminde kendi çıkarları doğrultusunda uydurtulması gibi birçok bilgi saklanmıştır ancak biraz araştırdığımızda, sorguladığımızda da gerçek kaynaklara ulaşıp bunları teyit etmemiz ve doğru bilgilere ulaşmamız mümkün.

Ya da ilkeli ve dürüst ilim adamlarını takip ettiğimiz zaman onlar vasıtasıyla doğru bilgiye ulaşabiliriz.

Osmanlı aslında Osman'lı değil miydi - Kültür Sanat - Trabzon | haber |  Trabzonspor

 

Yorum bırakın