TÜRKLER VE MARKSİZM —- ALINTIDIR

TÜRKLER VE MARKSİZM

Marx'ın Türklerle ilgili olumlu yazıları niçin çevrilmedi!

Ölümünün 140. yılında Karl Marx'ın gözünden Türkler - Yarınlar

Türk düşmanı Engels, İngiliz liberal Marx…

Türkler hakkında neler yazdılar…

‘Ortadan kaldırılmalılar’

Marksizmin Aydınlattığı Gerçekler | sınıf mücadelesinde Marksist Tutum

Marx ve Engels Batı Avrupa’da öngördükleri gibi bir sosyalist devrimden umudu kesince kendilerini gazeteciliğe vurdular.

İngiltere’ye yerleşmiş, Marx teori üretiyor, Engels ise fabrikatörlük yapıyordu.

Bir Amerikan gazetesinde yazılar yazıyorlardı.

Dışardan bakmaya başlayınca bizlerdeki hayal kırıklığı hüzünlü acı bir neşeye dönüşüyor, olgunun komik yanları pis pis sırıtıyor.

Ve dünya komünizminin en önemli iki lideri Batı Avrupa dışında kalan Doğu toplumlarına birer hayvan belgeselcisi gibi yaklaşıyorlardı.

Çünkü “barbar” toplumlarda sosyalist devrim yapılamayacağına inanıyorlardı.

Rusya’yı, Rusları barbarlığın en güçlü temsilcisi sayıyorlardı.

Türkleri ve Osmanlı’yı da barbar olarak görüyorlardı.

Türkler mi daha barbar, Ruslar mı?

Tartıştıkları şey buydu.

Sınıf mücadelesi - Vikipedi

MARX’IN İNGİLİZLERİN HİNDİSTAN SÖMÜRGECİLİĞİNE DESTEĞİ

Marx elbette bir sosyalist olarak İngiliz kapitalizmini, İngiliz sömürgeciliğini ciddi biçimde eleştiriyordu. Ama bir yandan bu sömürgeciliği tarihsel bağlamda ilerici buluyordu.

Çünkü feodal, hatta köleci sistem içindeki Doğu toplumları o halleriyle hiçbir uygarlık kuramazlardı. Önce orada kapitalizm, işçi sınıfı gelişecekti ki sonradan sosyalist devrim olsun.

Bu anlamda öteki sömürgecilik tipleri içinde en çok yeğlenebilecek olan İngiliz sömürgeciliğiydi.

Şöyle diyordu:

“Sorun, insanoğlunun, Asya’nın toplumsal durumunda köklü bir devrim olmaksızın yazgısını tamamlayıp tamamlayamayacağıdır.

Eğer tamamlayamayacaksa suçu ne olursa olsun bu devrimi getirmekle İngiltere, tarihin bilinçsiz aleti olmuştur.”

Sorun, “İngilizlerin Hindistan’ı fethetmeye hakları olup olmadığı değil, Türkler, Persler, Ruslar tarafından fethedilmiş Hindistan’ı, İngilizler tarafından fethedilmiş Hindistan’a yeğleyip yeğlemeyeceğimizdir”

Marx Engels’e göre daha zeki, daha devrimci ve daha nesnel olduğu için daha sonra görüşlerini bir hayli değiştirdi.

Hindistan’da İngiliz sömürgeciliğine karşı isyanları destekleyen şeyler de yazmaya başladı.

Fakat bu gel-git ve zamanla değişen yaklaşımlarıyla sonradan Marksist postmodernizmin gelişmesine büyük katkı sağladı.

Engels, Marx'ın mezarının başında: "Adı yüzyıllar boyunca yaşayacak, yapıtı  da!" | Bilim ve Ütopya

TÜRK DÜŞMANI MARX DAHA SONRA TÜRK DOSTU OLUYOR

Belki bu ifadeler yanlış.

Çünkü Marx’ın yaklaşımı olgulara salt sosyalist devrim açısından nesnel yaklaşmaktır.

Daha doğrusu niyeti budur.

Ama bunu başardığı söylenemez.

Basbayağı Avrupa merkezcidir, dünyaya baktığı gözlük kibirli Batı gözlüğüdür.

Bu doğrultuda olumlu ve olumsuz birçok şey yazıldı ülke okumuşları arasında.

Bazıları çok şaşırtıcıydı.

O yüzden birçok ifadeyi ilk yabancı kaynağından doğruladım, onları araştırırken daha da şaşırtıcı şeyler buldum.

Evet, Marx Osmanlı’yı Doğu barbarlığının güçlü bir temsilcisi sayıyor, bu barbarlığın uygarlıkla ilk kez İstanbul’da tanıştığını söylüyor.

Friedrich Engels 200 yaşında - World Socialist Web Site

Onlar için Doğulu uygarlıklara “barbar” demek, hayvana hayvan demek kadar kolay ve doğal.

“Batı’nın Roma’sını (kapitalizmi) yıkacak olan devrim, Doğu’nun Roma’sının da (Türk egemenliği) şeytani etkisinin üstesinden gelecektir” der bir yerde (Onur Bilge Kula, Metin Aydoğan).

Üstümüze alınmayalım, dedik ya, Ruslar için de bol bol “barbar” diyorlar.

Onlar için en mühimi kapitalizmin gelişmesi.

Tevekkeli Marksistler çok güzel kapitalist oluyor.

Yine de Marx daha insancıl ve daha nesneldir birçoklarına göre.

Ya da daha uyanık, daha faydacı?

Ruslarla Türkler kapıştıkça daha tehlikeli güç saydığı Ruslara karşı Türklere sempati duymaya başlar. Bunları da yazar.

Engels de kendisine kısmen katılır.

Onlara göre Rusya ve Avusturya tehdidine karşı iyi bir kalkandır Türkler.

Kimin lehine?

İngilizler lehine.

Bir mektubunda “Avrupa’nın en cesur iki soyu olan Türkler ve Polonyalıların aşağılanmalarının öcünü Avrupa’dan alacaklarını” yazar Marx.

SolHafıza on X: "28Eylül1864: Uluslararası Emekçiler Birliği  (1.Enternasyonal) kuruldu. Tüzüğünü ve manifestosunu K.Marx ve F.Engels  yazdı. https://t.co/aaeaIet4n2" / X

Başka bir yerde “İki nedenden dolayı en kararlı biçimde Türklerden yana tavır almaktayız: Birincisi, çünkü biz ‘Türk köylüsünü’ Türk halk kitlesini inceledik ve onun kesinlikle ‘Avrupa’daki köylülüğün en becerikli ve ahlaklı temsilcisi’ olduğunu gördük” der.

Marx’ın Türkler hakkında olumlu sayılabilecek başka sözleri de vardır.

Ama anafikir.gen.tr de yazan Mehmet Ali Yılmaz’a göre Türkiye’de yayımlanmış sol kitaplarda, Marx çevirilerinde bu ifadelere yer verilmez.

Türk “solcuları” Türkler lehine Marx sözlerini sansürler!

ENGELS’İN EN BÜYÜK ENGELİ TÜRKLER

Engels’in Avrupa’daki Türk varlığıyla ilgili yazıları bu konularda hayli cahil ya da önyargılı olduğunu gösteriyor.

1+1 Express | Kartallar yüksek uçar

1853 yılında yazdığı “Türk Sorunu” başlıklı makalesinde Türk ve Arnavutları, “uzun süreden beri her türlü ilerlemeye sert biçimde karşı koyan Yunan karşıtı barbarlar” olarak tanımlar ve şöyle der: “Avrupa Türkiye’sinde Yunan ve Slav kentsoyluluğunun etki ve varsıllığı sürekli artmakta, Türkler ise her geçen gün biraz daha gerilere itilmektedir.

Eğer Türkler, devlet ve asker gücü tekelini ellerinde tutmasalar, kısa sürede yok olup giderlerdi.

Türklerin sahip oldukları bu tekel ve uygarlık önünde engel oluşturan güçleri, artık güçsüzlüğe dönüşecektir. Gerçek şu ki, Türkler ortadan kaldırılmalıdır…”

“Avrupa’daki Türk varlığı için ‘ayaktakımının egemenliği’ tanımını kullanan Engels, “Bu varlığın er ya da geç son bulacağını ve Avrupa’nın en güzel topraklarının bu ayaktakımının egemenliğinden kurtulacağını” söyler (Metin Aydoğan).

Yazının aslından bir parça (başta Marx ismi de var):

“Peki Türkiye’deki tüccarlar kimlerdir?

Kesinlikle Türkler değil.

Friedrich Engels (derecha) 1820 - 5 de agosto de 1895 fue un científico  social alemán, autor, teórico político con Karl Marx (izquierda Fotografía  de stock - Alamy

Orijinal göçebe hallerinde yaşarken ticaret yöntemleri kervanları yağmalamaktı; artık biraz daha uygar oldukları için her türlü keyfi ve baskıcı vergilendirmeden oluşuyor.

Büyük limanlarda yerleşik Rumlar, Ermeniler, Slavlar ve Franklar tüm ticareti ellerinde tutuyorlar ve bunu kendileri için mümkün kıldıkları için Türk Beylerine ve Paşalarına teşekkür etmek için kesinlikle hiçbir nedenleri yok.

Tüm Türkleri Avrupa’dan çıkarın, ticaret zarar görmeyecek.

Peki genel medeniyette ilerleme?

Bunu Avrupa Türkiye’sinin her yerine kim yayıyor? Türkler değil, çünkü sayıları az ve ülke geneline dağılmış durumdalar; Konstantinopolis ve iki veya üç küçük kırsal bölge dışında başka bir yere yerleştiklerini söylemek pek mümkün değil.

Ülkeye ciddi bir şekilde getirilen herhangi bir medeniyetin gerçek desteği, tüm şehirlerdeki ve ticaret merkezlerindeki Yunan ve Slav burjuvazisidir.

(…) Gerçek şu ki, onları (Türkleri) temizlemeniz gerekiyor” 1853 – New York Daily Tribune

21 Nisan 1853 tarihli “Avrupa Türkiye’sine Ne Olacak” başlıklı Engels yazısından bir parça:

“İşte sorunun basit ve nihai çözümü.

Karl Marx and Friedrich Engels – Words of Wisdom: Intro to Philosophy

Tarih ve günümüzün gerçekleri, Avrupa’daki Müslüman İmparatorluğu’nun yıkıntıları üzerinde özgür ve bağımsız bir Hıristiyan Devleti’nin kurulacağına işaret etmektedir.

Devrimin bir sonraki çabası böyle bir olayı gerekli kılma konusunda başarısız olamaz, çünkü Rus mutlakiyetçiliği ile Avrupa Demokrasisi arasında uzun süredir olgunlaşan çatışmayı başlatma konusunda başarısız olması pek mümkün değildir.

Bu çatışmada, Hükümeti şu anda hangi ellerde olursa olsun, İngiltere’nin bir rol üstlenmesi gerekiyor. Rusya’nın Konstantinopolis’i ele geçirmesine asla izin veremez.

O zaman Çar’ın düşmanlarının yanında yer almalı ve geçerliliğini yitirmiş ve devrilen Yüce Babıali’nin yerine bağımsız bir Slav Hükümetinin kurulmasından yana olmalıdır”

Karl Marx Und Friedrich Engels

SONUÇ

Daha fazlası da var.

Belgeleri okudukça Marksistlerin çoğunun neden emperyalizm yanlısı olduğunu anlayabiliyoruz.

Bunlar alenen İngiltere öncülüğünde “Türkiye ve Rusya nasıl parçalanır” teorisini yapmışlar.

Marx ve Engels tıpkı bugünün Batı başkanları gibi konuşuyor.

Batı uygarlığı, Batı demokrasisi, Doğu barbarlığı… Osmanlı’nın topraklarında Hıristiyanlara her türlü ticari, yaşamsal özgürlüğü vermesi bile onları yatıştırmıyor.

Türkleri Avrupa’dan sürmek istiyorlar.

Anti-emperyalizm Marksizm’e, Lenin’le Mao’yla girdi. Onlar Marx’sız Marksistlerdir.

Gerçi oralardan da başka emperyalizmler türedi.

O yüzden Marksizm içinde anti-emperyalistimle işbirlikçiliğin birlikte bulunması ve çatışması doğaldır.

ODATV - Haberler, Son Dakika Haberleri ve Güncel Haberler

Kaan Arslanoğlu

http://www.odatv.com

Yorum bırakın